Saturday 20 December 2014

Sanıyorum

Dünyanın en az nüfuslu ülkesinde yaşıyoruz kafamın içinde:
Bir ben,
Bir de
Korkak kediler korosu.
Kaybolan yeşil küpeme ağıtlar yakıyorum.
Sahi,
Hiç görmediniz mi?
Hiç görmediniz mi sahi?
Görmüşler.
Tüm deliler.
Sabahları.
Dünyanın tüm delileri selam verir bana.
Sabahları.
Tanırlar sesimi,
Üstünkörü söylediğim şarkılardan.
Ellerimi yaktım,
Yaktım ellerimi:
Öyle sanıyorum.
‘Bitti’ diye bağırdı,
Yedi düvel, yetmiş iki buçuk millet insan.
Bitti,
Bitti sanıyorum.
Görebilmek için kendimi,
Sigara kokan iskambil kâğıtlarıyla fal bakıyorum,
-Mahalledeki çay ocağında.
Herkesin adı okundu,
Yok benimki,
Benimki yok.
Yok sanıyorum.
Annem nazar duası okuyor,
Anne!
Benim için öpsene ellerini!
Öpersen geçer,
Geçer öpersen,
Geçer sanıyorum.
Öp de geçsin anne.
Anne.
Öp.


Biliyorsun,
İki dirhem bir çekirdek olmayı ben seçmedim.
Ben istemedim olduğumdan uzun görünmeyi.
Sağır ve dilsiz olmayı yeğlediğim olmadı mı sanki?
En çok da boyum uzunken konuşamamayı.
Boyum uzun değil.
Ben uzatıyorum,
Uzuyor sanıyorum.
Uzamıyor.
Yalnızken hep kısayım oysa.
Siz gelince uzun oluyorum.
En çok da,
Annemin elinde kısa.
Kısa kalıyorum.
Annem nazar duası okuyor,
Mavi dualar ak dualar.
Ben gözlerimi yumuyorum.
Dertop oluyorum.
Anne!
Benim için öpsene ellerini!
Öpersen geçer,
Geçer öpersen,
Geçer sanıyorum.


Topuklu ayakkabılar ve iskambil kâğıtları:
-Geçmiyor.

2 comments:

İnci Çelik said...

Merhaba blogunuzu izlemeye aldım. Eğer ki beğenirseniz ben de sizi bloguma beklerim. Sevgiler.

Unknown said...

Braaavooo