Wednesday 15 April 2015

Gogol desem?



Duman karası
Yahut
Vişneçürüğü
Yahut
Fildişi
Yahut
Sandık sarısı bir acı çöreklendi içime,
Saatlerdir ağzıma kelime koymuyorum.

Martılara simit atınca geçer dedi biri sessizce,
Ya da tuzlu bir rüzgar esince.
Dedi-dedi-dedi,
Geçmedi.
Geçmiyor karasal iklim acıları,
Buralarda yaprak kıpırdamıyor.

Oysa en büyük acının,
Gogol’u cümle içinde kullanamayan bir kadın olmak olduğunu düşünürdüm.
İçim Gogol,
Ağzım Gogol,
Yaprak kıpırdamıyor.

Portakal yedim,
Konuşmadım-yedim.
Ellerim sarı-tırnaklarım sarı.
Aklım çocukluğumun atlıkarıncasına bindi
Dönüp duruyor.
Zeytin yeşili bir acı içimde,
Saatlerdir ağzıma kelime koymuyorum.
Portakal kabukları sobanın üstünde,
Aylardan Temmuz-kokmuyor.
Gogol dedim, noktayı koydum,
Geçmiyor.

No comments: